Peru Gecesi Ve Süper Foods
Geçen akşam, Gastronomi Turizmi Derneği ve Peru Ticari Konsolosluğu’nun ortak oganizasyonu ile Hyatt Regency Vue Lounge Bar’da düzenlenen Peru Gecesine katıldım.
Çok güzel bir ambiansta geçen gecede Peru ile ilgili bilmediklerimizi öğrendik.
Gastronomi Turizmi Derneği Başkan Yardımcısı Sayın Ömer Kartın’ın Peru mutfağının neden bu kadar popülerleştiğini anlattığı gecede “Süper Peru Foods” ürünleri tanıtıldı. Sağlıklı yaşam furyasının temel taşlarından sayılan “Süper Peru Foods”, kinoa, mango, maça, mor mısır gibi Andean ürünlerini içeriyor. Peru müziği eşliğinde konukların keyifli vakit geçirdiği gecede, Gastronomi Turizmi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Gürkan Boztepe gastronomi turizminin öneminden bahsetti.
Gecede Peru Ticari Konsolosu Fernando Alberada Peru Hükümeti olarak, Türk Gastronomisi ile benzeşen ürünleri sırayla takdim etti. Gecede Quinoa salad, avocado, corn, tomatoes, mango ceviche, salmon tiradito, tangerine tiger’s milks, crispy quinoa chicken bites, avocado cream, crispy aji de gallina rolls, cheese and shrimps empanadas, chicken anticuchos, grill potato and relish, cheese and asparagus bruschetta, maca cake, golden berry jam gibi geleneksel Peru yemeklerini deneyimle şansına sahip olduk.
Peru mutfağı, hakkında çok bilgi sahibi olmadığımız ve hatta belki de böyle bir mutfağın varlığından bile haberdar olmadığımız bir mutfak. Güney Amerika’daki ülke mutfaklarının arasından sıyrılarak trend olan bu mutfağın öne çıkmasının en önemli nedeni; son yıllarda çok iyi şefler yetiştirmiş olması ki Lima’da son yıllarda arka arkaya açılan ünlü yemek okullarında yetişen şefler Yeni Andinas ya da Yeni Ant mutfağı denilen Yeni Peru mutfak akımını oluşturuyorlar. Şehirde tam 20 farklı yemek okulu var.
Ayrıca topraklarında birçok medeniyet yaşadığı için de renkli yemek kültürünün olmasını sayabiliriz.
Yüzlerce yıllık bir Kızılderili ve İnka geleneğinde yaşamış olan bu ülkeye gelen İspanyollar bir İnka-Kriyol mutfağı füzyonu oluşturmuş. Daha sonraki yıllarda buraya göç eden Çinli, Japon ve İtalyan’ların etkisi de eklenince, ulusal Peru mutfağı gerçek anlamda bir füzyon mutfağı olmuş. Belki de bu yüzden Latin Amerika’nın en sofistike ve trend mutfağı olarak kabul ediliyor.
Güney Amerika’nın Pasifik Okyanusu kıyısı, deniz mahsulü ve balık olarak çok zengin bir bölge. Kıyı ülkeleri, Ant Dağları ve gerçekten kurak çöllerle kaplı olsalar da, Ant Dağları’nın etekleri ile okyanus kıyısı çok zengin bir yemek malzemesi veriyor . Peru tam bir balık cenneti olarak kabul edilebilir aslında. Örneğin her gün 70 farklı çeşit deniz mahsulü çıkıyor. Durum böyle olunca da et yerine daha çok balık kullanılıyor. Baktığımızda bizim ülkemizde gerçekten balık ülkesi olarak ön planda görünüyor. Peki bizim ülkemizde acaba, aman Türk mutfağına el sürdürmeyelim diye çabalamamızın etkisi ne kadar? Dünyanın belli başlı ülkelerinde son derece başarılı ve bu ülkelerin tanıtımına çok ciddi katkısı olan yaratıcı mutfak akımları deneniyor.
Gecede Bu yemeklerin en önde geleni de ‘cebiche’yi (seviçe) Hyatt Regency İstanbul Otelinin Peru’lu şefi Bruno Andres Santa Cruz özel bir show ile sundu?
Peru’ da seviçenin sunulduğu yerlere seviçerya deniyormuş ve genelde öğlen saatlerinde açık olurmuş. Sabah çıkan taze balık tükendiğinde kapanıyor yani 🙂
Oldukça popüler olan bu yemeğin nasıl yapıldığını merak edenler için araştırırken internette gördüğüm tarifini de paylaşayım. Çünkü bence bizim meze kültürümüze çok uygun.
Seviçe
Malzemeler:
* 1/2 kg iri taze karides, temizlenip ayıklanmış * 1 kg kılçıksız derisiz beyaz etli taze balık, iri küpler halinde kesilmiş * 1 kırmızı soğan, çok ince kıyılmış * Varsa, 2 cm taze zencefil, soyulup dövülmüş * 1 diş dövülmüş sarımsak * 1/4 acı biber, çok ince halkalar halinde kesilmiş * Tuz ve taze çekilmiş karabiber * 5 limonun suyu * 5 laym (yeşil limon) suyu * 1 demet taze kişniş, kıyılmış * Biraz haşlanmış mısır tanesi.
Yapılışı:
Bir tencerede tuzlu bir su hazırlayıp kaynatın. Bir kenarda da buzlu su olan bir tas hazırlayın.
Karidesleri sıcak suya batırıp 30 saniye bekletin ve hemen delikli bir kepçeyle alıp buzlu suyun içine atın. Karidesleri bir cam kase içinde çiğ balık küpleri, soğan, zencefil, sarımsak, acı biber, tuz ve karabiber ile karıştırıp ağzını streçle kapayıp buzdolabında 1-2 saat bekletin. Daha sonra limon ve laym sularını da ekleyip karıştırın ve buzdolabında bir saat daha bekletin.
Üstlerine kişnişleri serpip, yanında haşlanmış mısır ile birlikte başlangıç yemeği veya meze olarak servis edin. Dilerseniz sadece limon suyu kullanabilirsiniz.
Bir de Peru’yu öne çıkartan Super Foods’ lar var. Zengin protein, mineral, vitamin ve amino asit değerleriyle bin yıllardır şifa dağıtıyor. Anti-oksidan, anti-aging özellikleriyle öne çıkan, sade ve etkili bu yiyecekler dünyanın çoğu yerinde mevcut olsa da, genellikle Güney Amerika’da ve özellikle Peru’da bulunuyor. Enerji vermeleri ve bağışıklık sistemini güçlendirmeleri ile çok faydalılar.
En önemli olanlarından kısaca bahsedersem;
Maca
İ.Ö. 3800 yıllarına dayanan doğumuyla, And Dağları’nda yetişen Perulu bir bitki Maca. Amino asit, vitamin ve mineral açısından zengin olan bu bitki, canlandırıcı etkisiyle stresi azaltıyor ve enerji veriyor. Aynı zamanda enerjiyi artırdığı, konsantrasyonu geliştirdiği ve çalışma performansını artırdığı da bir gerçek.
Camu Camu
Portakaldan daha fazla C vitamini içeren meyve hangisidir? Tabii ki camu camu. Portakala göre 10 kat daha fazla C vitamini ve demir içeren camu camu’nun ünü son yıllarda hızla yayılmış durumda. Asidik tadıyla öne çıkan, tatlılarda ve içeceklerde kullanılan, şeflerin yeni gözdesi camu camu’yu çok rahatlıkla süpermarketlerden bulabilirsiniz.
Quinoa
Quinoa, yani İnkaların deyimiyle “tahılların anası”, pirinç, kuskus ve makarna gibi alternatiflerinin yanında oldukça yüksek besin değerlerine sahip olmasıyla nam salmış. Protein değeri ise sütle aynı. 5800 yıl önce Peru’nun And Dağları’nda yetiştirilmeye başlanan quinoa’yı birçok farklı renkte bulabilirsiniz: siyah, beyaz ve kırmızı en yaygın olanlar. Bej veya açık kahverengi olanlar ise gerçek quinoa olarak anılıyor. Bu yüzden yolunuz Peru’ya düştüğünde, karbonhidrat ve protein açısından zengin, bir insanın ihtiyacı olan dokuz ana aminoasidi barındıran quinoa’yı çantanıza atmadan dönmeyin. Sıfır kolesterol olduğunu da ayrıca ekleyelim.
Geceyi düzenleyen GTD’ye ve daveti için başkanı Sayın Gürkan Boztepe’ye, bizi ağırlayan Hyatt Regency Otel’e, Chef Bruno Santa Cruz’a çok teşekkür ederim.
Yakın çekim harika yemek fotoğrafları için de Sayın Cüneyt Görgül’e teşekkürler.